Ameliyatsız Burun Estetiği Mümkün mü?

En zor ve hassas estetik cerrahi uygulamalarından biri hatta birincisi burun estetiği ameliyatıdır. Aynı zamanda üzerinde incelikle durulması gereken, tecrübe ve deneyim isteyen bir operasyondur da.
Son zamanlarda ise sosyal medya başta olmak üzere, yazılı-görsel basında ‘ameliyatsız burun estetiği’ vurgulanmakta ve 3 dakikada burun estetiği gibi fantezi içerikli yayınlar yapılmaktadır.
Bu tür cerrahi olmayan uygulamalar daha çok cerrahi uzmanlığı veya yetisi olmayan kişiler tarafından ön plana sürülmektedir. Bunlar arasında uzmanlık belgesi olmayan bazı hekimlerin yanında hekim bile olmayanların da bulunması aslında tehlikenin boyutunu da gözler önüne sermektedir.
Cerrahi olmayan (ameliyatsız) burun estetiğine yönelik girişimler botoks ve çeşitli dolgu uygulamalarıdır. Cerrahi yönteme kesinlikle alternatif olamayacak bu tür girişimler doğaları gereği vücutta eriyecek ve etkileri kısa sürede sona erecektir. Bilimsel olarak bu tür uygulamalar kişiye zarar verici yüksek riskleri nedeni ile önerilmezler.
Burunda eğrilik, burun ucunda kalınlık ve rotasyon, burun sırtında hump (kemer) denilen fazlalık, nefes alma problemlerinde kesin ve kalıcı tedavi sadece cerrahi ile mümkündür. Bu tür durumlarda botoks-dolgu uygulamaları geçici de olsa fayda sağlayamazlar.
Ameliyatsız burun estetiğinde dolgu kullanımı konusunda en son yayınlanan bilimsel makalelerden biri de Aesthetic Plastic Surgery – ISAPS dergisi (2017, 41:191-198) Şubat 2017 sayısında yer almaktadır. Makalede burun sırtının ve ucunun yüzde dolgu uygulaması açısından, glabelladan (kaş arası bölge) sonraki en tehlikeli ikinci bölge olduğu vurgulanmaktadır.
Burunda özellikle tip yani burun ucu olmak üzere dolgu uygulamalarında damarsal yaralanmalar ve sonrasında gözde görme kaybı veya beyin damarlarında tıkanıklığa bağlı komplikasyonların son zamanlarda artış gösterdiği bilimsel yayınlarda sıkça bildirilmektedir.
Biz de dolgu uygulaması sonrası burun ucunda doku kaybı yaşamış ve doku onarımı için ameliyat olmak zorunda kalan hastalara şahit olmaktayız.
Etkisi geçici ama yan etkisinin kalıcı olabildiği bu tür uygulamaların yapılmasından sakınılması gerekliliği açıktır. İnsan anatomisine hakim olmayan kişilerin, insan sağlığını tehdit eden bu tür uygulamalardan kaçınması şarttır. Yine bu kişilerin en büyük hedefleri de ameliyat olmaktan korkanlardır.